Asai Palmiyesi

Asai palmiyesi (Euterpe oleracea) palmiyegiller (Arecaceae) familyasından Euterpe cinsine ait meyvesi ve bitki sapının etli orta kısmı yenebilen, ince gövdeli güzel bir palmiye türü. Aslında bitki sapının ortası yenilen tür akrabası olan “Euterpe edulis”tir ama onun bulunmadığı durumlarda Asai palmiyesi de bu şekilde kullanılabiliyor. 2000’li yılların başından itibaren popüler bir meyve halini alan asai meyvesi yüzünden artık bu palmiyeler sadece meyvesi için yetiştiriliyor. Tabi ayrıca tropik iklimlerde süs bitkisi olarak yetiştirildiği de görülebiliyor. Tohumdan üretilen bu palmiye türünün tohumlarının filizlenmesi de biraz zahmetiymiş. Anavatanı Brezilya, Trinidad ve Güney Amerika’nın kuzey kısımlarındaki bataklık ve su taşkınları görülen arazilerdir. Bitkinin bu bölgelerde yetişmesi, zengin içerikli toprak, yüksek sıcak ve bol nem ihtiyacından kaynaklanıyor. Yarı gölgede yetişebilen asai palmiyesi narin gövdesi nedeniyle rüzgara dayanıklı bir ağaç değil.

Amazon havzasında yaşayanların temel gıdalarından biri olan asai meyvesi Amazon yağmur ormanlarında en sık rastlanan palmiye türlerinden biri. Bitki yağmur ormanlarında yaşayan yerli halkın geçim kaynağı gibi gösterilse de, son yıllarda kitlesel üretimi amacıyla kullanılan tarımsal ilaç ve gübre nedeniyle dünya için son derece önemli olan bu orman bitki varlığına zarar verildiği de düşünülüyor. En fazla 25 metreye kadar uzayabilen ağacın gövdesinden 4 ile 8 kadar dal çıkıyor ve 3 metre uzunluğunda yaprakları bulunan her bir dalında ise yaklaşık 6 kilo kadar meyve üretiyor. Asai meyvesinin hasadı yılda iki kez, Temmuz ve Aralık aylarında yapılıyor. Ağacın siyah (bazı türleri olgunlaştığında da yeşil kalabilmekteymiş) ve yuvarlak, üzümsü meyvalarının içinde iri çekirdekleri bulunuyor. Bu çekirdekler öğütülerek hayvan yemine karıştırılabiliyor, yağ çıkarılabiliyor ya da organik gübre olarak kullanılabiliyor. Tabi meyvenin etli kısmı ise yiyecek ve içecek elde etmek için kullanılıyor. Asai özü ya da yağı da şampuandan nemlendirici kremlere kadar pek çok kozmetik ürünün hammaddesi oluyor...

Bu arada “açai” olarak yazıldığı için genelde “açayi” diye okunsa da gerçek okunuşu Portekizce’deki gibi “asai”dir. Portekizce’ye ise Güney Amerika’daki bir yerli dili olan Tupi dilinde “ağlayan” ya da “su çıkaran” anlamına gelen “iwaca’i” sözcüğünden uyarlanmıştır. Diyet yapanların rağbet ettiği bitkilerden biri olduğundan çayını tüketerek formunu koruyabileceğine inanan bir arkadaşım buna esprili bir dille “aç ayı” çayı diyordu. Fakat işin aslı hiç de sandığı gibi değil...

Maalesef asai de artık alıştığımız türden piyasa yalanlarıyla abartılan meyvelerden biri. Zayıflattığı ya da erkeklik gücünü artırdığı gibi yalanlarla çayları ve hapları satılan bu bitki Amerikalı talk show sunucusu Oprah Winfrey’in de başına bela olmuş. Reklamlarında Oprah’nın adını kullanan üreticiler meğerse sunucunun programına konuk ettiği “Dr. Oz” (yani ünlü Türk kökenli Amerikalı kalp ve damar cerrahı ve profesör olan Mehmet Öz)un bitkinin antioksidan ve kilo verdirici niteliklerinden bahsetmesinden feyz almışlar. Fakat bitkinin bu özellikleri gösterdiğine dair hiçbir bilimsel araştırma raporu bulunmuyor. Bu durumda bizim “aç ayı oynamıyor”, ama paragöz tacirlerin parmağının ucunda “oynatılıyor” diyebiliriz...

Gelelim asai pamiyesinin Brezilya’da anlatılan yaradılış öyküsüne: Kurak ve verimsiz geçen birkaç yılın ardından Amazonlarda yaşayan bir kabilenin şefi, tanrılara yeni doğan bebekleri kurban etmeleri gerektiğine karar verir. Evet, bu toprakların mitolojik öyküleri genellikle böyle acıklı ve kan revan içinde farkındayım ama galiba Güney Amerika kültürleri arabeski seviyor(!)...

İşte böylece yeni doğan bebekler kurban edilmeye başlanır ama o sırada şefin kızı da doğum yapmasın mı? Kabile kanunlarına göre şefin akrabalarının bir dokunulmazlığı bulunmadığından şef torununun da ölümüne göz yummak zorunda kalır. İşin kötüsü tanrılar verilen kurbanlara rağmen beklenen yağmurları bir türlü göndermezler. Gözü yaşlı genç anne ölen bebeğinin yasını tuttuğu bir gecede ormanda ağlayan bir bebek sesi duyar ve onun kendi bebeği olduğuna inanarak karanlıkta tek başına köyü terk eder. Şefin kızının ortadan kaybolduğu anlaşılınca bütün köy onu aramaya çıkar fakat ne yazık ki ormanda açlıktan ve kederinden ölen genç kadının cesedini bir ağacın altında bulurlar. Oysa ağaç üzerinde bol miktarda meyve bulunduran ve köyü açlıktan kurtaracak olan mucizevi bir ağaçtır. Ölen kadının ismi böylece bu ağaca verilir. Kim bilir belki de bebeğine döktüğü gözyaşları nedeniyle “ağlayan” anlamına gelen “asai” adı verilmiştir ağaca. “Yahu bari şu zavallı kadın kurtulsaydı” diyeceğim ama Amazonlar kabile kültürü için bu yeterince dramatik bir final olmamış belli ki...

Asai Palmiyesi- Euterpe oleracea

Çok Yıllık

Boy : 9-12 m

Toprak Ph : 6.6-7.5

Sulama İhtiyacı : Düzenli Sulama

Konum : Güneşli yada yarı gölge

Çiçeklenme : Bahar başı

Üretim Yöntemi : Tohum