Çöl Gülü

Çöl gülü (Adenium), Afrika ve Arap yarımadasına özgü sukkulent türü çiçekli bir bitki. Çiçekleri güle oldukça benzeyen türleri de var fakat gül ailesi (Rosaceae) ile herhangi bir akrabalığı yok. Benim pek sevdiğim Plumeria (Kokulu mabet ağacı) ile yakın akrabalar.

Gösterişli çiçekleri ve ilginç şekilli şişkin gövdesi ile sempatik görünümlü bir iç mekan süs bitkisi olarak tercih ediliyor çöl gülü. Yirmiye yakın alt türü olduğu söylenen bu bitki aynı zamanda bonsai yapımına da son derece elverişli. Bahar sonundan güz ortasına kadar açan rengarenk çiçekleri çoğunlukla kırmızı tonlarında olsa da pek çok farklı renkte melezi elde edilmiş.

Çöl gülünün zehiri olan özsuyu Afrika’da büyük hayvanları avlamak için kullanılan oklara sürülürmüş. Çöl gülü bir çöl bitkisi olduğundan bol güneş ve az miktarda da su istiyor. Toprağının yarısından çoğunun sünger taşı ve kumdan oluşması gerekiyor. Evinizde çöl gülü yetiştirmeyi düşünürseniz ona serin rüzgarlardan etkilenmeyeceği ve bol güneş alacağı bir pencere kenarı bulmalısınız. Dilerseniz tepe budamasıyla dallanmasını ve daha çok çiçek vermesini sağlayabilirsiniz.

Sıcak iklimlerde tohumdan yetiştirildiğinde yaklaşık 6 ayda olgunluğa ulaşıyor ama bu süre ılıman iklimlerde ve bitkinin alt türüne göre daha da uzayabiliyormuş. Fakat çöl gülü daha çok aşı ve çelikle üretilen bir bitki ve eğer çiçeklerini görmek istiyorsanız onu mutlaka aşılamanız gerekiyor. Bu arada özellikle çiçekleri üzerindeyken gübre vermeyin, hatta öyle ki onu bir kaktüs gibi düşünmeli ve neredeyse hiç gübre vermemeliymişsiniz.

Çöl gülünün Latince adı Arapça cennet anlamına gelen “aden”den geliyor. Doğal ortamının çöl olduğu düşünüldüğünde ona bu ismin verilmesine çok da şaşırmamak gerek. Düşünün ki kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerde tek başına keşfedilmeyi bekleyen böylesi bir güzelliğe siz olsanız başka ne isim koyardınız? Belki de bu nedenle çöl gülü en zor koşullarda bile umudu ve mutluluğu simgeler. Aklıma ne geldi şimdi...

Sever misiniz bilmem ama umuda ve özgürlüğe bu denli ihtiyacımız olduğu şu dönemde size de iyi gelebilir. Bulutsuzluk Özlemi’nin söz ve müziği değerli sanatçı Nejat Yavaşoğulları’na ait çok güzel bir şarkısı vardır, orada der ki: “Hiç bi kere hayat bayram olmadı ya da her nefes alışımız bayramdı. Bir umuttu yaşatan insanı...”. Aynen öyle işte, hayat hepimiz için farklı şekillerde zor ama yeter ki umudumuz eksik olmasın.