Deniz Üzümü

Deniz üzümü (Ephedra distachya), denizüzümügiller (Ephedraceae) familyasından yer örtücü bir çalı. Avrupa’nın güneyinden Asya’nın kuzeyine kadar görülebilen deniz üzümü “ebucehil çalısı” olarak da biliniyor.

Kurak ve yarı kurak topraklarda, doğrudan güneş altında yetişiyor. Ona bozkırlarda, kumul alanlarda ve kayalık dağ yamaçlarında rastlayabilirsiniz ama onu göremeyeceğiniz tek yer gölgelik alanlar. Temmuz ayında çiçeklenen deniz üzümü küçük kırmızı meyvalarını Eylül gibi olgunlaştırıyor. Bu meyvaların tatlı ama lezzetsiz olduğu söyleniyor, ben hiç yemedim. Deniz üzümü güçlü kök sistemi oluşturduğu için aynı zamanda erozyona karşı kullanılan bitki türlerinden biri...

Deniz üzümü çalısı eskiden günümüze değin kas ve romatizmal ağrıların tedavisinde kullanılmış. Ayrıca bitkiden elde edilen “ephedrin” adlı madde astım hastalığını tedavi ediyormuş. Gribe karşı koruyucu (antiviral) özelliği olan deniz üzümünün sapları ve kökleri ilaç olarak kullanılan kısımları. Fakat bu dikkatli kullanılması gereken bir ilaç, anti-depresan kullananların, hamilelerin, tansiyon, hiper-tiroit ve glokoma hastası olanların uzak durması şart. Deniz üzümü tohumdan sera ortamında yetiştirilebilecek bir tür. Bahçecilikte genellikle yer örtücü olarak kullanılıyor.

Gelelim deniz üzümü hakkındaki ilginç bilgilere...Hinduizm’e göre kişiye hayatının anlamını bulduran “soma” adı verilen efsanevi ilacın bu bitki olduğna inanılıyor. Benzer bir inanış daha önce anlattığım üzerlik otu (Perganum harmala) için de geçerliydi eğer hatırlarsanız. Bunun nedeni belki de deniz üzümünün insanlık tarafından çok eskiden beri tanınan bir bitkisi olmasıdır çünkü Ortadoğu’da taş devrinden kalma bir mağara içinde 60 bin yıllık deniz üzümü kalıntılarına rastlanmış(!). Bu bitkinin İngilizce’deki diğer bir adı ise “Mormon çayı”. Modern hayatın nimetlerinden uzak ve katı dini kurallara göre komün hayatı yaşayan bu toplulukta siyah çay ve kahve kullanımı da yasak olduğundan(?), Mormonlar sadece bu bitkinin çayını içerlermiş. Belki de aynı çayın 1800’lü yıllarda genelevlerde müşterilere de ikram edildiğini bilselerdi ağızlarına bile sürmezlerdi, kim bilir...

O zamanlarda bu çayın frengi ve belsoğukluğu gibi cinsel hastalıklardan koruduğuna inanılıyormuş ama günümüzde bitkinin hiçbir cinsel hastalığa karşı koruyucu filan olmadığı belirlenmiş. Kızılderililerin ve şamanların da bu bitkiyi bir tür uyarıcı olarak kullandığı biliniyor. Özellikle Kızılderililer ava çıktıklarında duyularını keskinleştirmek için deniz üzümünü kullanıyorlarmış. Bir rivayete göre Moğol hükümdarı Cengiz Han’ın askerleri de nöbet tutarken içinde deniz üzümü de bulunan bir bitkisel çay içerlermiş ki nöbette uyuyakalmasınlar.