Kandamlası

Kandamlası, ya da Adonis aestivalis, öyle ki tam da vampirlerin yakalarına severek takacağı türden kızıl bir yaban çiçeği. düğünçiçeğigiller (Ranunculaceae) familyasından bir yıllık bir otsu bitki olan kandamlası, Mayıs-Haziran döneminde çiçek açıyor. Onları orman içindeki kayalık ve güneşlik bir yamaçta ilk defa gördüğümde Taçlı Lale (Anemone Pavonina)’ye çok benzettim ama yaprakları farklı. Çiçekler de insanlar gibi birbirlerine “çok” benziyor. Kandamlası, mısır tarlalarını ve bozkırı çok seviyormuş, belki bu bahar siz de ona rastlarsınız.

Kandamlasının mitolojik öyküsüne gelince: Mersin bitkisinden doğan Adonis’e, aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit görür görmez aşık oluyor. Onu saklaması için verdiği yer altı tanrıçası Persephone da delikanlıya gönlünü kaptırınca iki tanrıça tanrıçalığı bir kenara bırakıp kavgaya tutuşuyor. Tanrıların tanrısı Zeus ise araya girip Adonis’in ikisiyle de yıl içinde altışar ay geçirmesi konusunda onları ikna ediyor. Böylece Adonis yeraltına indiğinde yaz bitiyor, yeryüzüne döndüğünde ise bahar başlıyor. Bir gün delikanlı avlanırken bir yabandomuzu tarafından öldürülünce Afrodit öyle üzülüyor ki efsanevi güzelliği kederinden gün geçtikçe solmaya başlıyor. Bunu gören diğer tanrı ve tanrıçalar bir araya gelip Adonis’i diriltiyorlar. İşte bu nedenle de kandamlası büyük ve ölümsüz bir aşkı simgeliyor.