Lale Ağacı

Lale ağacı (Liriodendron tulipifera), kalabalık manolyagiller (Magnoliaceae) ailesinden hızlı büyüyen, uzun boylu (50 metreye kadar), yazın yeşilimsi turuncu renkli lale benzeri çiçekler açan bir ağaç türü. Bu güzel ağacı ilk olarak Sarıyer’deki Atatürk arboretumunda kuğuların yüzdüğü yapay gölün kıyısında görmüştüm, daha sonra birkaç bahçede daha ona rastladım. Kelebek türlerinin çiçeklerine özel ilgi gösterdiği lale ağacının aslında Latince’deki adı olan “liriodendron”, zambak ağacı anlamına geliyor. Ona “lale kavağı” ya da “sarı kavak” diyenler de var ama gerçek kavaklarla (Populus) akraba bile değil. Lale ağacının aslında en karakteristik özelliği bence çiçeklerinden çok 4 loblu yapraklarıdır. Bu yapraklar sonbaharda sarı ve kahverengine dönüşür.

Günümüzde bilinen iki alt türü var: “Liriodendron tulipifera” Kuzey Amerika’nın doğusu, “Liriodendron chinense” ise Çin ve Vietnam kökenli. Oysa Mesozoik dönemin sonlarına ait fosil kayıtları bir zamanlar çok sayıda alt türünün olduğunu gösteriyor. Lale ağacı ılıman iklimlerde yetişiyor, güneşli ya da yarı gölge konumları, derin, verimli, nemli ama süzek toprakları tercih ediyor. Tohum ve aşılama ile üretiliyor. Tohumdan ürettiğiniz lale ağacınızın ilk çiçeklerini ancak 8 yıl sonra görebilirsiniz. Aşılamada ise çiçeklenme aşı yapılan fidanın yaşına bağlı olarak değişiyor. L. tulipifera odunu işlenmeye elverişli bir malzeme olarak mobilya ve gemi yapımında kullanılabiliyor. Ağacın bir başka adı olan “kano ağacı” ismi ise Kuzey Amerika’da kütüğünün içi oyularak yapılan yerli kanolarından geliyor. Yerliler ona “muxulhemenshi” yani “kano yapılan ağaç” demişler. Fakat ağacın odunu çürümeye fazla dayanıklı olmadığından bu kanolar sadece birkaç sene kullanılabiliyormuş. Lale ağacı aynı zamanda ABD’de Kentucky ve Tennessee eyaletlerinin resmi ağacıdır. Bu güzel ağacı görmek isterseniz, onu bahar ortasında göz alıcı çiçeklerini açmaya başladığında ziyaret edebilirsiniz.